🐐 Inançla Ilgili Ayetler Ve Anlamları

Veo (kıyamet) günü Allah kâfirlere şöyle buyuracak: "Ortaklarım ve şefaatçılarınız diye zannettiğiniz putlarınızı çağırın." Müşrikler onları çağırırlar, fakat kendilerine cevap vermezler. Biz, kâfirlerle ilâhları arasına ateşten bir engel koymuşuzdur. (KEHF/52) Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler. II İSLÂM KÜLTÜRÜNDE HAYVAN. KÜRŞAT DEMİRCİ, "HAYVAN", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hayvan#1 (24.04.2022). Arapça aslı hayevân olan kelime, diğer Sâmî dillerde de bulunan “hyy/hyv” (yaşamak, canlı olmak) kökünden gelen “canlı, diri” anlamında bir isimdir. “Hyy” kökünden gelmesi Abartmak Deyimleri, Abartmak İli İlgili Deyimler ve Anlamları Sayfamıza abartı konulu deyimlerini anlamlarıyla birlikte eklemiş bulunuyoruz, abartmak hakkındaki deyimleri ödevlerinizde rahatça kullanabilirsiniz. Atıp tutmak Ankamı: 1. Kendi gücünü aşacağı işler yapacağını söylemek, abartılı konuşmak. 2. Birisinin arkasından ileri geri konuşmak, kötü sözler etmek MümtehineSuresi Türkçe Meali 1. Sayfa. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanınızı dostlar edinmeyin! Onlar, size gelen gerçeği inkar etmişken siz onlara dostluk gösteriyorsunuz. Onlar, Rabbiniz olan Allah’a iman ettiğiniz için peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlardı. EzberlenecekSureler, Ayetler ve Anlamları - Yâsîn Suresi 1-12. Ayetler. Yâsîn Suresi 1-12. Ayetler . İlgili Kazanım. Kapat. Arapça dilinden türüyen ve Akıl ne demek? Akılın eş anlamı nedir? Akıl ile ilgili ayetler! hakkında bilgiler araştırılmaktadır. Akıl ne demek? Akıl ile ilgili ayetler! Akıl oyunları! kimide bireysel özgürlük ve tercih alanında kalan fakat dinî bilgiyle de. ilişkili olan bazı meselelere temas edilecektir. A) Bid‘at ve Hurafeler. Dinî terminolojide bid‘at, dinin aslında olmadığı halde inanç ve ibadet. alanında sonradan icat edilen inanış ve davranışları ifade eder. Daha açık bir. İnançlailgili ayetler nelerdir? Bakara / 62. Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah’a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir. Bakara / 138. Allah’ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah’tan daha Sınıf– Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Testleri – İnançla ilgili Meseleler – 1 Sınıf – Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Testleri - İnançla ilgili Meseleler - 1 Lütfen sayfa yüklenirken bekleyiniz, tarayıcınızda javascript desteğinin etkin olduğundan emin olunuz. Kur’an-ı Kerim’deki Anlamı Kur’an-ı Kerim’de din kelimesi doksan iki yerde yalın hâlde geçmekte, üç ayette ise değişik türevleri ile yer almaktadır. “nazil oluş” sırasına göre değişik anlamlar kazanmaktadır. Bu nazil oluş sırasını “Mekkî” ve “Medenî” şeklinde; Mekkî ayetleri de kendi aralarında bilmesi” olarak tanımlar. Fıkhın inançla ilgili olan kısmı için ise “fıkh-ı ekber (en büyük fıkıh)” tabirini kullanır. Fârâbî de Ebû Hanîfe gibi dinin bir inançla bir de amelle ilgili boyutu olduğunu, dolayısıyla fıkhın da inançla ve amelle ilgili iki kısma ayrıldığını söyler. iki ayrı ilim dalı 07Kas.2020 - İslami Paylaşımlar, Faziletli Dualar, Ayetler, Hadisler ve İman Yolu - PTjmzD. İnançla İlgili Meseleler konusu TYT - AYT Din Kültürü dersi test çöz sayfasındasın. İnançla İlgili Meseleler Konusu test için her sorunun 1 dakika süresi vardır. Aşağıdaki İnançla İlgili Meseleler konusu TYT - AYT Din Kültürü dersi testini belirtilen süre içerisinde çözdükten sonra en aşağıda bulunan "cevapları kontrol et" butonuna tıklayarak İnançla İlgili Meseleler Konusunda yaptığın doğru - yanlış sayısı, cevaplar ve aldığın puanı - AYT Din Kültürü İnançla İlgili Meseleler TEST - 11. İman, insan benliği/kalbinin "onay" ve "tasdik"i oldu­ğu gibi aynı zamanda da bir "güven" göre aşağıdakilerden hangisi iman ile ilgili de­ğildir? A. Emin olmak B. Kuşku duymamak C. Korkmamak D. Güvende olmak E. İbadetleri kesintisiz yapmak Doğru Cevap "E" İbadetleri kesintisiz yapmak Doğru Cevap "E" İbadetleri kesintisiz yapmak Soru Açıklaması 2. İlkel kabile toplumları açıklamakta zorluk çektikleri yada çaresiz kaldıkları bir takım olaylar karşısında farklı tanrılar oluşturup onlara tapınmışlardır. Çok tanrıcılık­ta tanrılara farklı anlamlar ve görevler yüklenmekte­dir. Örneğin, Hinduizmdeki üç tanrıdan Brahma yara­tıcı, Vişnu koruyucu, Şiva ise yok edici tanrıdır. Şinto­izmde birçok tanrı vardır. Bunlar güneş tanrısı, ay tan­rısı, fırtına, deniz, ateş ve gıda parçada sözü edilen tanrı anlayışı aşağıdakilerden hangisidir? A. Teizm B. Politeizm C. Ateizm D. Deizm E. Monoteizm Doğru Cevap "B" Politeizm Doğru Cevap "B" Politeizm Soru Açıklaması 3. Kuran; hayatın anlamı, yaratılışın amacı ve öldükten sonra yeniden diriliş gibi temel konularda bilgiler ve­rir. Bizlerden bu bilgilerle, değişen ya da gelişen hayat şartlarına uygun çözümler getirmemizi parçadaki açıklamaya göre Kur'an'ın bizlerden is­tediği aşağıdakilerden hangisidir? A. Aklımızı kullanarak bilgi üretmemiz B. Geçimimizi temin etmek için çalışmamız C. Komşuluk hakkına dikkat etmemiz D. Karşılaştığımız problemlere kaderdir deyip boyun eğmememiz E. Bir işte başarılı olmak için önce tedbir almamız Doğru Cevap "A" Aklımızı kullanarak bilgi üretmemiz Doğru Cevap "A" Aklımızı kullanarak bilgi üretmemiz Soru Açıklaması 4. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devletin her inanç grubuna aynı uzaklıkta olması, devletin kont­rolünde olan eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk, ekonomi gibi alanlarda herhangi bir dini grubun söz sahibi ol­maması, devletin dış ve iç politika için alınan kararlar­da belli bir inanç grubunun çıkarlarını gözetmemesi­ belirleme aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilidir? A. Politeizm B. Ateizm C. Sekülarizm D. Laiklik E. Deizm Doğru Cevap "D" Laiklik Doğru Cevap "D" Laiklik Soru Açıklaması 5. - Hiçbiri de Allah'ı inkara ya da şirke çağırmıyorlar. Rasulullah'ın peygamberliğini Hiçbiri imanla ilgili bir esası reddetmemekte, bir başka inanca çağırmakta, hepsi de, kendilerine va­hiy geldiği iddiasıyla verilenler aşağıdakilerden hangisi için ge­çerlidir? A. Sihir yapanlar B. Fal bakanalar C. Faiz yiyenler D. Yalancı peygamberler E. Kehanette bulunanlar Doğru Cevap "D" Yalancı peygamberler Doğru Cevap "D" Yalancı peygamberler Soru Açıklaması 6. ................. din sınıfına karşı olan bir dünya görüşüdür. ................... ise bir görüş değildir, belli bir zaman ve mekan içerisinde din ve toplum arasındaki ilişkiyi açık­layan bir parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki kavram ikilisinden hangileri gelmelidir? A. Politeizm - Ateizm B. Sekülarizm - Deizm C. Laiklik - Sekülarizm D. Sekülarizm - Teizm E. Politeizm - Agnostasizm Doğru Cevap "C" Laiklik - Sekülarizm Doğru Cevap "C" Laiklik - Sekülarizm Soru Açıklaması 7. "Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulun­saydı, yer ve gök bunların nizamı kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın Rabb'i olan Allah, onların ya­kıştırdıkları sıfatlardan uzaktır." Enbiya Suresi, 22. ayetAyette reddedilen inanma biçimi aşağıdakilerden han­gisidir? A. Ateizm B. Monoteizm C. Politeizm D. Hümanizm E. Materyalizm Doğru Cevap "C" Politeizm Doğru Cevap "C" Politeizm Soru Açıklaması 8. Laiklik, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız ol­masını savunan hangisi laikliğin temel amaçlarından biri değildir? A. Herkesin din ve inanç hürriyetini güvence altına almak. B. Dinde ruhbanlık anlayışının oluşmasını önlemek. C. Dinı inançları ortadan kaldırmak. D. Herkesin kanun önünde eşit olmasını sağlamak. E. Dinin istismar edilmesini engellemek. Doğru Cevap "C" Dinı inançları ortadan kaldırmak. Doğru Cevap "C" Dinı inançları ortadan kaldırmak. Soru Açıklaması 9. Sofistlerin göreli anlayışları Tanrı'yı da kapsamış, onlar Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun bilinemeyeceği­ni ileri sürmüşlerdir. Sofist olan Protagoras, "Tanrı'lar­la ilgili olarak, Onların ne var olduklarını ne de var ol­madıklarını bilebilirim; çünkü bu konuda bilgi için ko­nunun karanlıklılığı ve insan yaşamının kısalığı gibi bir çok engel vardır." demiştirBu verilenlere göre sofistler aşağıdaki inançlardan hangisini savunmaktadır? A. Politeizm B. Ateizm C. Sekülarizm D. Agnostisizm E. Deizm Doğru Cevap "D" Agnostisizm Doğru Cevap "D" Agnostisizm Soru Açıklaması 10. Mantık ve doğal dünyaya dair gözlemlerin kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple va­hiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden tek Tanrı inan­ bilginin ait olduğu inanç sistemi aşağıdakilerden hangisidir? A. Sekülarizm B. Deizm C. Politeizm D. Teizm E. Ateizm Doğru Cevap "B" Deizm Doğru Cevap "B" Deizm Soru Açıklaması TYT - AYT Din Kültürü İnançla İlgili Meseleler TEST - 111. 1- Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak inanç esaslarının temeli olup buna .............. inancı .............. inanarak söyleyen bir insan, Müslüman olduğunu ifade etmiş boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki kav­ramlardan hangileri getirilmelidir? A. Kader - Kelime-i şehadeti B. Tevhit - Kelime-i şehadeti C. Sünnet - Ezanı D. Ahiret - Fatiha Suresini E. Şirk - Kelime-i tevhiti Doğru Cevap "B" Tevhit - Kelime-i şehadeti Doğru Cevap "B" Tevhit - Kelime-i şehadeti Soru Açıklaması 12. - Dilimizde Tanrıcılık anlamına Alt yapısında tanrının varlığına inanma fikri yat­maktadır .- Bu inancın akabinde var olan tanrının insanlar için bir din gönderdiği ilkesi Var olan her şeyin tanrı tarafından yaratıldığını söy­ yapılan inanç sistemi aşağıdakilerde han­gisidir? A. Nihilizm B. Politeizm C. Ateizm D. Agnostisizm E. Teizm Doğru Cevap "E" Teizm Doğru Cevap "E" Teizm Soru Açıklaması 13. İman edenlerin kalbinde, vahiy yolu ile insanlara kut­sal kitaplar ve peygamberler gönderen, evreni yaratan ve yöneten, aklı ve iradesi olan, sonsuz bilgi, kudret ve iradesiyle varlığını devam ettiren bir Allah inancı var­dır. Allah, doğaüstü ve sonsuz yetkinlikte yüce bir var­lık olarak, her an evrenin canlı-cansız her zerresinde etkin ve yetki göre Allah inancıyla ilgili aşağıdakilerden han­gisine ulaşılamaz? A. İnsan, her şeyin yaratıcısı olan Allah'ı ne tam ola­rak bilebilir, ne de O'na erişebilir. B. Allah, güç, gerçeklik ve değer bakımından yüce bir varlıktır. C. Allah'ın gücü her şeye yeter, O her şeyi bilir. D. İnanç ve iman, evrendeki varlıklara ve onların ya­radılışlarına bakarak pekişir. E. Allah'ı sadece metafizik bilgisi olanlar bilebilir. Doğru Cevap "E" Allah'ı sadece metafizik bilgisi olanlar bilebilir. Doğru Cevap "E" Allah'ı sadece metafizik bilgisi olanlar bilebilir. Soru Açıklaması 14. "Laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve dü­şüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürüt­mek, din konusunda toplumu aydınlatmak görevleri arasında bulunur."Bu tanımlama aşağıdaki kurum ve kuruluşlardan han­gisine aittir? A. Müftülükler B. Din İşleri Yüksek Kurulu C. Din Eğitim Dairesi D. Diyanet İşleri Başkanlığı E. Kur'an Kursları Doğru Cevap "D" Diyanet İşleri Başkanlığı Doğru Cevap "D" Diyanet İşleri Başkanlığı Soru Açıklaması 15. Her türlü Tanrı inancına ve ruhani varlıklara olan inanç­ları inkar eden, her şeyi akıl gerçekliği ile açıklamayı benimseyen düşünce şekli aşağıdakilerden hangisi­dir? A. Sekülarizm B. Deizm C. Politeizm D. Teizm E. Ateizm Doğru Cevap "E" Ateizm Doğru Cevap "E" Ateizm Soru Açıklaması TEST BİTTİ. CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ. TEST HAKKINDA YORUM YAPABİLİRSİNİZ. Sayfa İçeriği İnançla İlgili Kısa Sözler, İnançla İlgili Anlamlı Sözler, İnanç Sözleri Facebook, İnançla İlgili En Güzel Sözler, İnanç Sözleri Yeni, İnanç Sözleri 2016Bu sayfamızda sizler için en güzel inanç sözlerini hazırlamaya çalıştık. Bu sayfamızda yer alan en güzel inanç sözlerini facebook ve twitterdan paylaşabilirsiniz. İNANÇLA İLGİLİ ÖZLÜ SÖZLER Güneşi sağ eIime, ayı soI eIime verseniz de davamdan vazgeçmem Hz. Muhammed sav. Rabbin isteseydi, yeryüzündekiIerin hepsi mutIaka inanırdı, o haIde sen mi insanIarı inanması için zorIayacaksın? Kur’an-ı Kerim İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başIarsınız. Hz. Ömer Kâinat Yaratıcısına oIan inanç, iImi araştırmanın en kuvvetIi ve en asiI muharrik gücüdür. AIbert EinsteinİnsanIarın en çok inandıkIarı şeyIer, en az anIadıkIarıdır. Montaigne İnsanIarı inandıkIarı şeyIerden vazgeçirmek, bir şeye inandırmaktan daha zordur. Ernest Renan Herkes, Cennet’e kendi yoIuyIa girer. Büyük Frederich İnançsızIık büyük strestir, buna ancak güçIü insanIar dayanabiIir. Friedrich Nietzsche Ancak AIIah’a inandığım zaman, yaşadığımı anIadım. Lev ToIstoy KuvvetIi bir inançtan başka hiçbir şey, kuvvetIi bir iş çıkaramaz. Honore de BaIzac Hiçbir davayı, hiçbir inancı, bir katiIin kurşunIarı öIdüremez. John F. Kennedy İnançIı oIan bir kişinin gücü, sadece iIgisi oIan doksan dokuz kişinin gücüne eşittir. John Stuart MiIi UmumiyetIe insanIar, arzu ettikIeri şeyIere koIayca inanırIar. JuIius Caesar İnandığımız şeyin, bir yabancının ağzından tekrarIandığını duymak bize zevk verir. WoIfgang Van GoetheHiçbir şeye inanmayan insan, bir bardak içindeki köksüz çiçeğe benzer. L. Borne Dünyada en çok korktuğum insanIar, her şeye inanan, inandıkIarına göre davranan ve her amaç için oy verenIerdir. P. B. SheIIey İnsan inançIarının eseridir, nasıI inanıyorsa öyIedir. Bhagavad Gita GördükIerim, beni görmediğim yaratıcıya inanmaya mecbur ediyor. RaIph WaIdo Emerson BatıI inanış, zayıf kafaIarın dinidir. EfIatun İnanç, görmediğimize inanmaktır, bunun ödüIü ise inandığımızı görmektir. Saint Augustinus İnsan korkusundan utanç, AIIah korkusundan inanç doğar. SamueI Johnson Nerede bir saray yaptırsam, yanında bir cami yaptırmasam AIIah’tan utanırım. TuğruI Bey İnanç, arzuya dönüşen aşktır. WiIIiam EIIery Channing Hepimiz için en büyük mutIuIuk, her çağda, inançIarı için direnecek kadar güçIü ve yürekIi kişiIerin yetişmesidir Robert G. IngersoIİnanç, yaşamanın gücüdür. Lev ToIstoy Eğer kendi kendinize inanıyorsanız, diğer kimseIer de size inanacaktır. WoIfgang Van Goethe Bir şeye inancı pekiştirmeden önce, birbirimize inanmayı öğrenmeIiyiz. Yevtuşenko Benim için gerçek inanç, gücümü en iyi kuIIandıran, değerIerimi en iyi eyIeme geçiren inançtır. Andre Gide Dünya ve insanIık tarihinin asıI, biricik ve en derin ve öteki bütün konuIarın üstünde oIan konusu, inançsızIıkIa inanç arasındaki çekişmedir. WoIfgang Van Goethe Çağdaş topIumda inançsız zengin bir erkek, daha tehIikeIidir iffetsiz yoksuI bir kadından. Bernard Shaw Ben şahsen büyük bir hakikati harp meydanIarında öğrendim, savaşta siper içinde buIunup da AIIah’a inanmayan, tek kimse görmedim. Dwight Eisenhower İnsanIarın inancı yoksa acaba ne işe yararIar, bir araç bir güç kaynağına bağIanmazsa yoI aIabiIir mi? Confucius İnsanIar geneIIikIe oIdukIarına inandıkIarı kişi haIine geIirIer, eğer bir şeyi yapamayacağıma inanırsam, bu inanç onu yapma gücünü eIimden aIır. YapabiIeceğime inanırsam, başIangıçta sahip oImasam biIe, onu yapacak gücü kendimde buIurum. Mahatma Gandhi İnanç dersini, doğadan aIabiIenIere ne mutIu. RaIph WaIdo Emersonİnsan bir şeye inandı mı, onu başkasına da inandırmayı bir borç biIir, koIay inandırmak için de anIattığına diIediği gibi çeki düzen vermekten, bir şeyIer katmaktan çekinmez, onun kafasının aIabiIeceğini sandığı gibi konuşmak ister. Montaigne Parasını kaybeden insan çok şey kaybetmiştir, bir dostunu kaybeden insan daha çok şey kaybetmiştir, inancını kaybeden insan, her şeyini kaybetmiştir. EIenor RooseveIt İslam, hayatı bir bütün olarak ele alan, insana var oluşun gayesini, hayatın ve ölümün anlamını bildiren ve bu anlam çerçevesinde insanın bireysel ve toplumsal hayatı için gerekli ölçüleri ortaya koyan Rabbani yol haritasının adıdır. Bu Rabbani yol haritasına teori ve pratikte bir bütün olarak tabi olma cehdi, iki cihan saadetine ulaşmanın mutlak şartıdır. İslam insanlara yalnızca doğru düşünmenin, salt teorik anlamda doğru inanmanın ölçülerini vermeyi amaçlayan bir felsefi düşünce ekolü değildir. Bu din, hayata müdahale etmek, insanlar arasındaki bireysel ve toplumsal ilişki biçimlerini dönüştürmek, zulmün yerine adaleti, sömürünün yerine paylaşma ve dayanışmayı, fısk ve fücur yerine takvayı yeryüzüne hakim kılmak için bildirilmiştir. Bu din, teori ve pratiğin kopmaz bir bağla birbirine bağlandığı, insana ve topluma doğru düşünüp doğru inanmanın ve doğru yaşamanın ölçülerini parçalanmaz bir bütünlük içerisinde beyan eden Rabbani hayat kaynağıdır. Tarihsel süreçte Kur’an ve sahih sünnet ikliminden uzaklaşmanın başlamasıyla beraber yaşanan temel sapmalardan biri de, İslam’ın olmazsa olmazı olan iman-amel bütünlüğünü parçalayan anlayışların türemesi ve yaygınlaşması olmuştur. Ki bu hususa önceki yazıda değinmiştik. Oysa, Kur’an’la hemhal olan herkes hidayet rehberimiz bu kutlu kitapta inançla amel teoriyle pratik arasında nasıl kopmaz bir bağın söz konusu olduğunu kolaylıkla görecektir. Bu böyle olmakla birlikte, Kur’an’a önyargıdan uzak, bir Kur’an talebesi/talibi olarak değil de, daha ziyade tarihsel süreçlerden devralınan din anlayışlarıyla yaklaşılması, zihinlerin Kur’an tarafından inşasına engel teşkil etmektedir. Kur’an’da inanç ve amel, teoriyle pratik öylesine iç içe geçmiş mefhumlardır ki, “iman” kelimesinin doğrudan bir amelin karşılığı olarak kullanılması bile söz konusu olmaktadır. Kur’an’ın anlam dünyasında iman/mümin, küfür/kafir, şirk/müşrik, nifak/münafık, fısk/fasık gibi kavramlar yalnızca inançla ilgili soyut nitelemeler olarak karşımıza çıkmaz. Bu nitelemelerin her biri, insanların inançlarının yanı sıra pratikte yapıp ettiklerini, fiil ve amellerini tanımlayan ve bu tanımlamaya göre insanların tarafını belirten kavramlardır. Kur’an’da salih bir amel, “iman” kavramıyla karşılık bulurken, yüce Allah’ın hükümlerine pratikte tabi olmamak ise “inkar” olarak nitelendirilmektedir. M. Sait Şimşek’in “Kur’an’ın Ana Konuları” adlı kitabından okuyalım “Kur’an-ı Kerim, imanın gereği olan ameli de, “iman” kelimesiyle isimlendirmektedir. Bu isimlendirme Kur’an-ı Kerim’de namaz için kullanılmaktadır “Bu şekilde kıblenin Kudüs’ten Kabe’ye çevrilmesi, Allah’tan yol gösterdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Şüphesiz Allah, insanlara her şeye rağmen şefkatli ve merhametlidir.” Bakara 2/143 Ayette geçen “iman” kelimesinin, namaz hakkında kullanıldığı açıktır. Çünkü kelime, kıble değişikliğinden bahseden bir ayette geçmektedir. Nitekim ayetin, Kudüs’ten Kabe’ye yönelmeyi emreden ayet geldikten sonra bazı Müslümanların, kıble değişikliğinden önce ölmüş olanların kılmış olduklarının namazların durumunun ne olacağını sormaları üzerine indiği belirtilmektedir. Müfessir İbnu Atiyye, namazın neden iman ile isimlendirildiğini şöyle açıklamaktadır İbnu Abbas, Bera’ b. Azib, Katade, Süddi, Rabi’ ve başkaları Buradaki iman kelimesi namaz için kullanılmıştır’ demişlerdir. O halde namaz, iman diye isimlendirilmiştir, çünkü namaz, Kudüs’e doğru kılınırken de Kıble değişilirken de iman ve tasdikten kaynaklanıyordu. Ayrıca iman, amellerin dayandığı temel dayanaktır. Kudüs’e yönelme esnasında da, değişiklik anında da o vardı. Çünkü namazda da, diğer emir ve yasaklarda da temel dayanak odur. Namazın iman ile isimlendirilmesinin nedenlerinden biri de, Kudüs’e doğru münafıklıkların kılmış oldukları namazların, haddizatında namaz olmadığının belirtilmesidir. Böylece işin temel dayanağı ve o, olmadığında hiçbir şeyin bir anlam ifade etmeyeceği şey yani iman zikredilmiştir. Yine namazın iman ile isimlendirilmesinin bir diğer sebebi, onun, imanın şubelerinden biri olmasıdır.’ Ayette namazın iman diye isimlendirilmesi, İbnu Atiyye’nin anlattıklarından da anlaşıldığı gibi, iman-amel ilişkisinin ne kadar iç içe olduklarını göstermesi açısından önemlidir.” Prof. Dr. M. Sait Şimşek, Kur’an’ın Ana Konuları, sh. 26-27, Beyan Yayınları Namaz ibadetinin “iman” kelimesiyle karşılık bulduğu Kur’an’da, yüce Allah’ın emirlerine bilerek itaat etmeme fiilinin ise “inkar” kelimesiyle tavsif edildiğini görüyoruz. Bakara Suresi 83, 84 ve 85. ayetleri birlikte okuyalım “Hani İsrailoğullarından, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin' diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve hâlâ yüz çeviriyorsunuz. Hani sizden 'Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın' diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hâlâ buna şahitlik ediyorsunuz. Sonra yine siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyorsunuz. Oysa onları çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz?...” Bakara 2/83-85 Görüldüğü üzere Allah’ın hükümlerini bile bile ihlal etmek ve bunda ısrarcı olmak Kur’an’ın anlam dünyasında “inkar”la eşdeğer görülmektedir. Ayrıca Kur’an’da “Mü’minler o kimselerdir ki…” ifadeleriyle başlayan ve Müminlerin vasfedildiği ayetler ve benzer şekilde münafıkların, müşriklerin, fasıkların vasfedildiği ayetler de Kur’an’ın anlam dünyası açısından teori ve pratiğin iç içeliğini, parçalanamazlığını gösteren beyanlardır. Şu ayetlerde olduğu gibi “Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiç bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık doğru olanların ta kendileridir.” Hucurat 49/15 “Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.” Enfal 8/2 “Onlar o fasıklar ki, söz verip bağlandıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozarlar, Allah'ın, birleştirmesini emrettiği şeyi iman ve akrabalık bağlarını keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar; işte ziyana uğrayanlar onlardır.” Bakara 2/27 “Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir. Kötülüğü emrederler, iyilikten meneder ve ellerini sıkı tutarlar. Allah'ı unuttular, O da onları unuttu. Münafıklar; işte yoldan çıkanlar onlardır.” Tevbe 9/67 Kur’an’ın anlam dünyasında, teori ve pratiğin birbirinden hiçbir zaman koparılmadığı, sürekli olarak bir bütünlük içinde değerlendirildiği ortadadır. Kur’an’ın tamamında inanç ve eylem bütünlüğünün adeta bir gergef gibi nakşedilmiş olmasına rağmen, hala iman ve amelin birbirinden bağımsız olduğunu ve amelsiz bir imanın da makbul olacağını iddia etmek, Kur’an’ı bilerek ya da bilmeyerek tekzip etmekten başka ne anlama gelir? İnançla İlgili Sözler İnanmak, inanç kavramları insanın yaşantısında olmazsa olmazlardır. Düşünsenize inanmadığınızı, inancınızın olmadığını... O zaman kendinizi kötü hisseder hatta delirme evresine gelebilirsiniz. Bu dünyada yaşıyorsanız ilahi bir gücün varlığına, çiçeklere, gökyüzüne, aşka, sevgiye, güzelliklere inanmalısınız. İnanmak, insanın en büyük tamamlayıcısıdır. Her şey inançla başlar, inanmak insana güç verir. İşte, inanmakla, inançla ilgili en anlamlı sözler; Sizler için seçtiğimiz en güzel ve en anlamlı inanç ile ilgili 6 söz önerisi; 1. Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseniz de davamdan vazgeçmem Hz. Muhammed sav. 2. Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı, o halde sen mi insanları inanması için zorlayacaksın? - Kur’an-ı Kerim 3. İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. Hz. Ömer 4. İnanç, Tanrı’nın yüceliğine ve güzelliğine karşı duyulan güven duygusudur. Bu, öylesine kesin bir duygudur ki, insan bunun için hayatını binlerce kez tehlikeye atabilir. - Martin Luther 5. Kâinat Yaratıcısına olan inanç, ilmi araştırmanın en kuvvetli ve en asil muharrik gücüdür. - Albert Einstein En Güzel İnanç Sözleri İnsanların en çok inandıkları şeyler, en az anladıklarıdır. - Montaigne Şimdi inanç neyi ümit ettiğimizden ve neyi görmediğimizden çok emin. - Havari Paul Herkes, Cennet’e kendi yoluyla girer. Büyük Frederich Hiçbir davayı, hiçbir inancı, bir katilin kurşunları öldüremez. John F. Kennedy İnançsızlık büyük strestir, buna ancak güçlü insanlar dayanabilir. Friedrich Nietzsche Ancak Allah’a inandığım zaman, yaşadığımı anladım. Lev Tolstoy İnançlı olan bir kişinin gücü, sadece ilgisi olan doksan dokuz kişinin gücüne eşittir. - John Stuart Mill Kuvvetli bir inançtan başka hiçbir şey, kuvvetli bir iş çıkaramaz. - Honore de Balzac İnandığımız şeyin, bir yabancının ağzından tekrarlandığını duymak bize zevk verir. - Wolfgang Van Goethe Umumiyetle insanlar, arzu ettikleri şeylere kolayca inanırlar. - Julius Caesar Dünyada en çok korktuğum insanlar, her şeye inanan, inandıklarına göre davranan ve her amaç için oy verenlerdir. - P. B. Shelley Hiçbir şeye inanmayan insan, bir bardak içindeki köksüz çiçeğe benzer. L. Borne İnsan inançlarının eseridir, nasıl inanıyorsa öyledir. - Bhagavad Gita Batıl inanış, zayıf kafaların dinidir. - Eflatun Gördüklerim, beni görmediğim yaratıcıya inanmaya mecbur Ralph Waldo Emerson İnsan korkusundan utanç, Allah korkusundan inanç doğar. - Samuel Johnson İnanç, görmediğimize inanmaktır, bunun ödülü ise inandığımızı görmektir. - Saint Augustinus İnanç, yaşamanın gücüdür. - Lev Tolstoy İnanç, arzuya dönüşen aşktır. William Ellery Channing Hepimiz için en büyük mutluluk, her çağda, inançları için direnecek kadar güçlü ve yürekli kişilerin yetişmesidir. - Robert G. Ingersol Nerede bir saray yaptırsam, yanında bir cami yaptırmasam Allah’tan utanırım. - Tuğrul Bey Bir şeye inancı pekiştirmeden önce, birbirimize inanmayı öğrenmeliyiz. - Yevtuşenko Eğer kendi kendinize inanıyorsanız, diğer kimseler de size inanacaktır. - Wolfgang Van Goethe Benim için gerçek inanç, gücümü en iyi kullandıran, değerlerimi en iyi eyleme geçiren inançtır. - Andre Gide Dünya ve insanlık tarihinin asıl, biricik, en derin ve öteki bütün konuların üstünde olan konusu, inançsızlıkla inanç arasındaki Wolfgang Van Goethe Ben şahsen büyük bir hakikati harp meydanlarında öğrendim, savaşta siper içinde bulunup da Allah’a inanmayan, tek kimse görmedim. - Dwight Eisenhower Çağdaş toplumda inançsız zengin bir erkek, daha tehlikelidir iffetsiz yoksul bir kadından. - Bernard Shaw İnsanların inancı yoksa acaba ne işe yararlar, bir araç bir güç kaynağına bağlanmazsa yol alabilir mi? Confucius İnanç dersini, doğadan alabilenlere ne mutlu. Ralph Waldo Emerson İnsanlar genellikle olduklarına inandıkları kişi haline gelirler, eğer bir şeyi yapamayacağıma inanırsam, bu inanç onu yapma gücünü elimden alır. Yapabileceğime inanırsam, başlangıçta sahip olmasam bile, onu yapacak gücü kendimde bulurum. Mahatma Gandhi İnsan bir şeye inandı mı, onu başkasına da inandırmayı bir borç bilir, kolay inandırmak için de anlattığına dilediği gibi çeki düzen vermekten, bir şeyler katmaktan çekinmez, onun kafasının alabileceğini sandığı gibi konuşmak ister. Montaigne Parasını kaybeden insan çok şey kaybetmiştir, bir dostunu kaybeden insan daha çok şey kaybetmiştir, inancını kaybeden insan, her şeyini kaybetmiştir. Elenor Roosevelt İnanmakla İlgili Sözler İnancın temeli inanmaktan geçer. İnanmakla ilgili en manidar sözler, en güzel inanmak sözleri, resimli inanmak sözleri, Facebook inananmak sözleri, anlamlı inanmak sözleri, inanmakla ilgili özlü sözler; Sen zafere inanırsan, zafer de sana inanır. Paulo Coelho Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inan. M. Şevket Esendal Asla başka insanlar üzülecek diye kendini üzme, sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir. Bob MarIey İnanmıyorum diyorsun; inanmadığına inanmıyorum, biliyorsun. Ali Suad İnandığınız zaman, aklınız o şeyi yapmanın yollarını bulur. David Shwartz Bir şeye hala inanmakla, yeniden inanmaya başlamak arasında çok büyük fark vardır. W. H. Auden Bir şeye inancı pekiştirmeden önce birbirimize inanmayı öğrenmeliyiz. Canileri yok etmek yetmez. Canilerin ortaya çıkma olasılığını da yok etmek gerekir. Yevtuşenko Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu gerçek yapmaz. Ahmet Ümit İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. Hz. Ömer İnanç, insanoğlunun sahip olabileceği en yüksek tutkudur. Oliver Wendell Holmes İnancın, ne gerçekliğin içinde bir temeli, ne de gözle görünür bir desteği vardır, ama yine de bir köprü gibi, bizi şimdiki gerçeklikten sonsuza bağlar ve bize destek olur. - Emily Dickinson İnanan bir kişinin yapamayacağı bir şey yoktur. Hz. İsa Yapabileceğine inansan da yapamayacağına inansan da haklısın. Henry Ford Size doğrusunu söyleyeyim, kim şu dağa “Kalk, denize atıl!” der ve yüreğinde kuşku duymadan dediğinin olacağına inanırsa, dileği yerine gelecektir. Hz. İsa Başarınızın büyüklüğünü inancınızın büyüklüğü belirler. L. Annaeus Seneca Eğer bir insan onu rüyasında görmeseydi, başka bir insan onun yapabileceğine inanmasaydı ve başka biri de onun yapılmasını istemeseydi göklere değecek hiçbir şey yapılamazdı. Charles F. Kettering Güneşini yakalayıp gözlerine yerleştirmek için beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan, yarına inanmak için gün batımına, iyi kalpli görünmek için zayıflığa ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa, demek ki hiç bir şey anlamadın! Bertolt Brecht Eğer heyecan üretemezseniz pek fazla şey üretemezsiniz. Bill Marriott Büyük işler başarmak için sadece harekete geçmek yetmez, ne yapmak istediğinizin rüyasını da görmek gerek; sadece rüyasını görmek yetmez, rüyanın gerçekleşebileceğine inanmak gerek. Anatole France İnsan bir şeye inandı mı, onu başkasına da inandırmayı borç bilir. Kolay inandırmak için de anlattığına dilediği gibi çekidüzen vermekten, bir şeyler katmaktan çekinmez, onun kafasının alabileceğini sandığı gibi konuşmak ister. Montaigne Ayetin tam meali şöyledir “Dinde zorlama yoktur. Gerçekten olgunluk, eğrilikten ayrılmış, belli olmuştur. Öyleyse kim tağutu[1]Allah’tan başka tapılan şeyleri inkâr eder ve Allah’a inanırsa, kırılması olmayan en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitendir ve bilendir.[2]Ayetin anlamı ile ilgili açıklamaya geçmeden önce mukaddime olarak bir kaç noktaya işaret edelim1- Ayetteki Sözcüklerin anlamı“İkrah,” zorla bir işi birisine yaptırmaya denir. “Rüşt;” hidayet, kurtuluş, salah ve kemal anlamındadır.[3] “Gayy” ise helak edici yolu gitmeye denir.[4] Allame Tabatabi, “rüşt” bir şeyin gerçeğine ulaşmak ve orta yola varmak anlamında olduğunu ve “gayy”in de bunun karşıtı olduğunu söylemiş ve rüşd ile gayyin hidayet ve sapıklıktan daha geniş bir anlam ifade ettiğini bildirmiştir.[5]2- Müfessirlerin Görüşleri“Dinde zorlama yoktur” ayetinin ifade etmek istediği anlam hakkında beş görüş vardırA. Ayet şunu ifade etmek istiyor “Savaştan sonra Müslüman olan birisine, İslam’ı zorla kabul etmiştir,” demeyin.[6]B. Ayet kitap ehli hakkındadır ve şu hükmü bildirmek istiyor “Onlar cizye vermeyi kabul ettikleri takdirde onları İslam’ı kabul etmeğe zorlamayın.”[7]C. Bu ayetten maksat bütün kafirlerdir; ancak sonradan inen savaş[8] ve cihat[9] ayetleri bu ayetteki hükmü neshetmiştir kaldırmıştır.[10]D. Ayetten maksat Ensar’dan olan belli bir gruptur.[11] Bu görüş çerçevesinde ayetin iniş sebebi hakkında birkaç rivayet nakledilmiştir. Bu rivayetlerden birine göre Ensar’dan olan bir Müslüman kendi zenci kölesini İslam’ı kabul etmek hususunda baskı altına alarak onu bu işe zorluyordu. Bu olay üzerine bu ayet Müfessirlerden bir gruba göre de bu ayet belli bir kişi veya özel bir kesim hakkında inmiş değildir. Ayetin mesajı bütün insanlığı içine alan evrensel ve insani bir mesajdır. Bunlara göre din inançla ilgili olan kalbe ait bir konudur. Böyle bir yapıya sahip olduğu için onda zorlama yapılması mümkün değildir. İnsan muhtar ve irade sahibi bir yaratıktır. Bu görüşü çağımızın müfessirleri benimsemiş ve bu hususta çeşitli açıklamalar sunmuşlardır.[12]Bize göre son görüş diğer görüşlere göre daha isabetli ve daha doğru bir görüştür. Bu görüşe göre ayetten şu sonucu çıkarabilirizKur’an’ın mantığının özeti şudur Din, istek dışı ve zorlamayla gerçekleşmesi mümkün olan bir şey değildir. Çünkü din apaçık bir gerçektir; apaçık hidayet ve olgunluk yoludur. Buna karşı sapıklık ve eğrilik yolu da besbellidir. İnsan bu iki yoldan birini seçmede yani iman ya da küfürden birini benimsemede serbesttir. İsteyen iman yolunu ve isteyen de küfür ve eğrilik yolunu öncesi ve sonrasını dikkate alarak temelde kelamı bir yapıya sahip olan ama aynı zamanda siyaset ve iktisat bilimlerinde de kullanılabilen bir ilkeyi çıkarmak mümkündür. Bu ilke Ehl-i Beyt İmamlarının dilinde “Ne cebir insanın irade sahibi olmadığı ne de tefviz insanın kendi başına bırakıldığı ilkesi diye ifade edilir. Çünkü önceki ayet, tevhit hakkında apaçık bir tasvir ortaya koyuyor. İnsan bozulmamış fitratının yanı sıra az bir tefekkür ve dikkatle gerçeği anlayabilir. Ancak eğri düşünen kimselerin, tevhit ilkesini yanlış yorumlamaları mümkün olduğu için bu ayet ve sonraki ayet genel bir ilkeyi açıklamakla onların önünü almıştır. Bu çerçevede bu ayet, kişinin İslam’ı veya küfrü kabul etmede, Allah’a kulluk yoluna gelme ya da günah yolunu seçmede mecbur olduğunu savunan cebirciler karşı açık bir rettir. Oysa cebir görüşü yanlıştır[13] ve Allah kimseyi bir işi yapmaya zorlamaz. Diğer yandan “Mufevvize” başka bir yanılgıya saplanarak insanın yaratılmasına müteakip her işin kendisine bırakıldığı ve Allah’ın bir kenara çekilip kıyamet oluncaya kadar beklediğine inanmışlardır. Nitekim Mütezile’den olan Ebu Muslim ve Kaffal bu ayetin anlamı hakkında şöyle demişlerdir“Allah Teala iman işini cebir ve zorlama üzerine değil insanın ihtiyar ve iradesi üzerine temellendirmiştir. Allah tevhidin delillerini her kesin bahanesini kesecek şekilde açık seçik bir şekilde ortaya koymuş ve yeterince açıklamıştır. Buna göre de kâfirin küfrü üzere kalmasında bir mazeret ve tutanağı yoktur. Küfrü üzere kalırsa tek yol onu imana zorlamaktır. Ancak bu ayet “dinde zorlama yoktur” diyerek onları imana zorlamayı yasaklamıştır. Çünkü dünya imtihan yurdudur ve zorlama ise imtihan ile bağdaşmaz.”[14] Ama bu ayet-i kerime bunların reddi konusunda açık bir delildir. Zira ayet-i kerime cebir düşüncesini - yukarıda açıklandığı şekilde reddettikten sonra - hemen şöyle demektedir “Kim tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kırılması olmayan, sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir ve bilendir.” Allah’ın velayetine dikkati çeken sonraki ayeti de dikkate alarak, bu ayet hiçbir şeyin Allah’ın egemenliğinin dışında olmadığını ifade etmektedir. Başka bir ifade ile insanların iman etmelerinde zorlamanın olmaması Allah’ın egemenliğinden çıkmalarının mümkün olduğu anlamına değildir. Değişmez ilahi sünnetler, yasalar gereği küfür ve tağuttan uzak durup Allah’a iman eden kimseler neden- sonuç ilkesi gereği kırılması olmayan sağlam bir kulpa sarılmışlardır. Bu da onların ileri aşamadaki hidayetlere kavuşmalarına ve karanlıklardan kurtulup nura çıkmaları için zemin hazırlar. Buna karşılık bunca açık delillere rağmen küfür ve inkâr yolunu seçenler ilahi sünnetler gereği karanlıklara sürüklenir. Demek ki insan seçim ve irade gücüne sahip olmasıyla ve bu seçimini kullanmada serbest olmasına rağmen seçiminin sonucuna katlanmada hiçbir karşı koyma gücüne sahip değildir. Ve ilahi sünnete uymak Yapılan açıklamalara göre ayetin başlangıcında yer alan “dinde zorlama yoktur” ifadesinden cebirciliğin doğru olmadığı anlaşılıyor. Ayetin sonunda yer alan “Kim tağutu inkar ederse…” ifadesinden de tefvizin kendi başına bırakılmışlığın doru olmadığı belli olur.[1] Aslı teğeyut veya teyeğut olan bu kelime, haddi aşma ve taşkınlık anlamına gelen tuğyan kökünden alınmıştır. Şeytana, büyücüye, puta ve sapıklıkta baş olan herkese ve yine Allah’a ibadete etmeye engel olan ve O’ndan başka tapılan her şeye denir. Bkz. Şerh-i Usul- Kafi Molla Salih Mazenderani c. 9, s. 345. Ehl-i Beyt İmamlarından gelen hadislerde, hükümdarlık ve yargı mesnedini haksız yere işgal eden kimseler için de bu tabir kullanılmıştır. [2] Bakara suresi, ayet 256.[3] Kureşi, Seyyid Ali Ekber, Kamus-i Kur’an, c. 3, s. 100.[4] Aynı kaynak, c. 5, s. 131.[5] Tabatabi, Seyyid Muhammed, Elmizan Tefsiri c. 3. s. 342.[6] Allame Tabarsi, Tefsir-i Mecmeu’l-Beyan, c. 2, s. 126; Şeyh Ebu’l-Futuh Razi, Tefsir-i Razi, c. 2, s. 330.[7] Amuli, İbrahim, Tefsir-i Amuli, c. 1. s. 515- 516. Mecmeu’l-Beyan, c. 2. s. 126. Tenviru’l-Mikyas, Mısır baskısı, s. 309. Keşşaf Tefsiri, c. 1, s. 487.[8] Tevbe Suresi, ayet, 5. [9] Tevbe Suresi, ayet 73.[10] Mecmeu’l-Beyan, c. 2. s. 126; Keşşaf Tefsiri, c. 1, s. 487; Amuli Tefsiri, c. 1. s. 515- 516.[11] Mecmeu’l-Beyan, c. 2. s. 126; Keşşaf Tefsiri, c. 1, s. 487; Nasir Mekarim, Numune Tefsiri, c. 2, s. 279 ve s. 280.[12] Mecmeu’l-Beyan, c. 2. s. 126; Elmizan Tefsiri c. 3. s. 342, Numune Tefsiri, c. 2, s. 279[13] Teyyib, Seyyid Abdu’l-Huseyn, Etyebu’l-Beyan der tefsir-i Kur’an, c. 3. s. 18.[14] Fehr-i Razi, Tefsir-i Kabir, c. 11, s. 15.

inançla ilgili ayetler ve anlamları